top of page
b. Allah'a Şükür

Andolsun, Eğer şükrederseniz tabi ki nimetimi artırırım.

İbrahim suresi 7

Sözlükte “karşılığını vermek, yapılan iyiliği dile getirmek ve sahibini övmek” anlamına gelen şükür, ahlâk kavramı olarak, yapılan iyiliğin kadir ve kıymetini bilip makbule geçtiğini dile getirmek, iyilik edeni övmek; nankör olmamak demektir. Kul, Allah’ın lütuf ve nimetlerini dile getirir ve O’nu överse şükretmiş olur. Ancak esas şükür verilen nimetleri yerli yerince kullanmaktır. Bu da nimeti bilme, elde edilen nimetten dolayı sevinç duyma, nimete karşılık olarak yapılması gerekeni dil, beden ve kalp ile yerine getirmek suretiyle olur. Bir organın şükrü, onu iyi ve güzel şeylerde kullanmak, günaha götürücü şeylerden uzak tutmakla olur. Şükredene şâkir, Allah’a yeterli şükürde bulunamayacağının idrakine erip çok şükreden kimseye şekûr denir. Kulları arasında Allah’a hakkıyla şükreden (şekûr) azdır (Sebe, 34/13). Şükür, nimetin artmasına vesile olur (İbrâhim, 14/7). Azap edilmeme sebebidir (Nisâ, 4/147). Bir kimsenin yaptığı iyiliğe karşı teşekkür etmek ahlâkî bir görevdir. İyilikte bulunanı övmek ve ona dua etmek te bir teşekkürdür. İnsanlara teşekkür etmeyen Allah’a da şükretmemiş olur (Ebû Dâvûd, Edeb, 12).

(M.C.)

 Şükretmek Ne Demek : Ne güzel duygudur şükretmek. Rabbimizin verdiği nimetlere şükretmeliyiz. Bizlerin beslenmesi için yarattığı çeşit çeşit meyva ve sebzelerin apayrı lezzetlerini tadarken ne kadar mutlu olduğumuzun farkında mıyız? Aslında bunlar basit mutluluklar gibi görünüyorsa da çok önemli, çünkü hoşumuza giden sevdiğiniz bir meyvayı yerken ne kadar mutlu oluruz, tüm bu güzellikler bizlere mutluluk verir. İşte bu güzellikleri yaşarken daima bizlere bu nimetleri bahşeden Yüce Rabbimize şükretmeyi unutmayalım.  Unutmayalım ki, daha çok rızıklarla rızıklanmayı Yüce Allah bizlere nasip etsin.

Sevgili Çocuklar,

Şükretmemiz için daha o kadar çok neden var ki… Düşünürsek, bunlardan bazılarını şöyle izah etmemiz mümkündür. En başta sağlığımızın yerinde olması yani vücudumuzda, organların işlerini aksatmadan yerine getirmeleri; kalbimizin, midemizin, böbreklerimizin, güzel ve düzgün çalışması, elimizin, ayağımızın,  görevlerini yerine getirmesi gibi… Bu görevler neler olabilir. Tabidir ki, ayaklarımızla istediğimiz her yere gidebilmemiz, yürümemiz değil mi? Yürümek ne büyük nimettir. Sonra ellerimizin tutması, ellerimizle ekmeği bölüp yememiz,  kalem tutup yazı yazmamız, parmaklarımızı kıpırdatmamız, ne büyük nimettir düşünen için… Her güzelliği  gören gözlerimizin de sağlık içinde olması, okumamız, tabiata, kuşlara, çiçeklere bakmamız için. Rabbimizin bizlere armağanı olan bu iki organımız ne büyük nimettir. Uğrunda şarkılar, şiirler yazılır. Elâ göz üstüne, siyah göz üstüne. Rabbim rengârenk göz vermiş biz kullarına, çok şükür edelim. Ya kulaklarımız… Sabah ezanlarını duyan, güzel sözleri işitmemizi, konuştuğumuz kelimeleri duymamızı sağlayan kulaklarımız ne güzel organımızdır.  İşitmezsek, duymazsak, neyin ne olduğunu nasıl anlayabiliriz? Bizi Yaratan Rabbimize çok şükür edelim. Bu saydığım nimetlerin hangisi parayla satın alınabilir.? Hiç birine değer biçilebilir mi?

O halde, sağlığımızın kıymetini bilelim. Rabbimizin bize emanet ettiği bedenimizi en iyi şekilde koruyalım.

bottom of page